Medizinisches Zentrum Altenbochum Praxis Dr. Katmer 

Bruchspitze 23, 44803 Bochum  Tel: +49 234 357374   

Fax: +49 234 6029413 

Öffnungszeiten:

Montag-Dienstag-Donnerstag 08:00-13:00 und 15:00-17:00 Mittwoch und Freitag 08:00-13:00



Ozon Tedavisi

Ozon Terapisi

Ozon ile temizlik

Vücudun Antioksidan Savunma Sistemi


Dünyamızdaki hayat tamamen oksijen varlığına dayalıdır. Bizler yiyecek ve su yokluğunda günlerce yaşayabiliriz ancak oksijen yokluğunda yaşam dakikalar içinde sona erer. Vücudumuz oksijeni yiyecekler gibi depo edemediği için yaşadığımız sürece oksijen almak zorundayız. İlginçtir ki oksijen bu kadar hayati iken, aynı zamanda hastalıklara ve yaşlanmaya neden olan okside edici (zararlı) oksijen radikallerinin oluşmasına da neden olur. Bu nedenle bilim insanları oksijeni “hayati zehir” olarak tanımlarlar. Oksijensiz yapamayız ancak oksijenden üretilen radikallerinden zararlarından da korunmak zorundayız. Bu nedenle vücudumuzda bu radikalleri temizleyen (zararsız hale getiren) bir “anti-oksidan” savunma sistemi vardır. Ozon tedavisi bu koruyucu sistemi güçlü bir şekilde destekleyerek, hem dokuların oksijen kullanma miktarlarını artırmakta hem de ortaya çıkan zararlı oksijen radikallerinin zararsız hale getirilmesine büyük katkıda bulunur. Ozon tedavisi ile ilgili yıllardır çalışıyoruz. İyi uygulanır, hasta seçiminde dikkatli olunursa ozon tedavisi pekçok hastalıkta yardımcı bir tedavi yöntemi olarak yüz güldürücü sonuçlar verecektir.



Özellikle damardan kişinin kendi kanı kullanılarak yapılan uygulamalarda kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda arındırıcı özelliğiyle zararlı bakteri ve virüslere karşı da koruma sağlayarak bağışıklık sistemini regüle eder. Ozon tedavisinin bu yönü özellikle bünyesi zayıf olup kış aylarında ve mevsim geçişlerinde grip, nezle, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkları sık sık yaşayanlar için faydalıdır. Eklem ve kaslara uygulanan ozon bu bölgelerin gevşemesini sağlayarak ağrıların azalmasına ve rahatlamaya yol açacaktır. Özellikle bel fitiklari, kas kireçlenmesi ve eklem kasılmalarının rahatlatılmasında bu yöntem kullanılabilir.

Ozon nedir ? 

Ozon üç oksijen atomundan oluşan gaz halinde bir moleküldür. Oksijen molekülünün (O2) kararlı haline karşın, ozon (O3), kararsız bir moleküldür. Ozon gazını Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein 1839 yılında keşfetmiştir. Keşfinden sonraki ilk yıllarda dezenfeksiyon amacıyla kullanılmıştır. 1860 yılında Monako şehrinin su arıtma tesislerinde dezenfeksiyon amacıyla ozon kullanılmaya başlanmıştır. Ozonun bu dezenfekte edici etkisi güçlü okside edici özelliğinden kaynaklanmaktadır. Sadece virüs ve bakterileri öldürmekle kalmaz tüm mikroorganizmalar ve toksinlerini de okside edebilir.


Ozon oda sıcaklığında renksiz, karakteristik kokusu olan bir gazdır (fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında hissedilir). İsmi Yunanca “koklamak” manasına gelen ozein’den gelir. Çok güçlü okside ve etkili dezenfekte etme özelliği sayesinde, halen dünya çapında içme suyu sağlayan arıtma tesislerinde yaygın olarak kullanılır.


Şişmanlık, hipertansiyon, tip 2 şeker hastalığı ve metabolik sendrom gibi uzun süreli hastalıklar başta olmak üzere pek çok hastalıkta antioksidan savunma sistemi zayıflamıştır. Ozon tedavisi bu sistemi güçlendirerek zararlı oksijen radikallerinin etkilerini bertaraf etmeye yardımcı olur.


Major otohematerapi kisinin kendi kanının ozonlanması ve yine aynı kişiye geri verilmesi işlemidir. Bunun yanında minor otohematerapi kişinin bir miktar kanının ozonlanıp kalçadan kas içine verilmesi işlemi de başta allerjik hastalıklar olmak üzere önemli bir uygulama yöntemidir. Bunun yanında ozon lipoliz, bölgesel uygulamalar, ozonlu saç PRP’si, cilt ve cilt altı uygulamaları da ozonun kullanım alanları arasındadır. Ozonlu yağlar ve kremler son dönemde çok meşhur olmakla birlikte genelde kalitesiz yağlarla yapılmakta ve ozonlama yanlış hesaplanmaktadır. Lütfen ürünleri kullanmadan önce hekiminize danışınız.


Hastalıkların oluşum mekanizması içinde en önemlilerinden birisi dokuların yeterli oksijenlenmemesi, biriken toksik materyallerin ortamdan uzaklaştırılamaması olarak belirtilmektedir. Bu faktörler zaman içinde önce hücrelerin sonra dokuların en sonunda da organların bozulmasına neden olur. Organ bozuklukları da tabii ki sistemin bozulmasına yol açacaktır. Ozon tedavisi daha hastalıkların oluşum mekanizmasının başındaki basamakta etki ederek hem hastalıkların tedavisinde hem de önlenmesinde kendine yer bulmuş bir tedavi yöntemidir. Bu anlamda hem koruyucu hekimlikte hem de tedavi edici hekimlikte yeri olduğu düşünülmektedir.

Ozon gazının elde edilmesi ve kullanılması


Ozon gazı oksijenden jeneratörler aracılığı ile elde edilir. Oksidan bir gaz olması nedeniyle solunması toksik olan ozon gazı uygulamalarında önemli olan dozun uygun ayarlanmasıdır. Doz ayarlaması sayesinde antioksidan, dezenfektan, bağışıklık arttırıcı veya baskılayıcı, dolaşımı arttırıcı gibi pek çok amaçla kullanılma imkanı vardır.
Ozon tedavide dikkat edilecek önemli noktalardan birincisi doz ayarlaması ise ikincisi de kullanılan malzemedir. Ozon gazı sadece paslanmaz çelik, payreks cam, polietilen, polipropilen ve teflon malzeme kullanılarak uygulanabilir. PVC veya DEHP içeren malzemelerin kullanımında oldukça zehirli maddeler açığa çıkarak hormonal bozukluk, aşırı kan hücresi yıkımı hatta kansere yol açan sonuçlar doğurabilir. Bunun yanı sıra uygulama sırasında steriliteye ve antisepsiye çok dikkat edilmesi, uygun steril filtrelerin kullanılması çok önemlidir.  

Ozon tedavisinin uygulama şekilleri

     Major Ozonlama: En yaygın kullanım yöntemdir. Bu yöntemde hastadan alınan 100-200 ml kan, dozu ayarlanmış ozonla karıştırılır ve tekrar hastaya damar yolundan verilir.


    Minor Ozonlama: Hastadan alınan 2–5 ml kan, ayarlanmış doz ozonla karıştırılarak hastaya kas içine enjekte edilir.


    Vücut Boşluklarına Ozon Uygulama: Rektal veya vajinal yoldan veya kulak yoluna püskürtme yöntemi ile ozonlama yapılır.


    Eklem içine ve kaslara ozon uygulama: Kas iskelet sistemi ile ilgili hastalıklarda ağrı ve inflamasyon kontrolü için eklem içine, tendon, ligaman, kas gibi yumuşak dokulara uygun doz ve yöntemle enjeksiyon yapılmasıdır.

Ozon tedavisinin kullanıldığı hastalıklar


Ozon tedavisi endikasyonları Madrid deklarasyonuna göre 2 ana başlık altında özetlenebilir:

Ozon tedavisi ile başarı elde edilen hastalıklar


         Fistül ve abseler, enfekte yaralar, yatak yaraları, kronik ülserler, diyabetik ayak yaraları           ve yanıklar
         İlerlemiş iskemik (kan dolaşımı yetersizliği) hastalıklar (Burger, iskemik kalp hastalığı)
         Lomber ve servikal diskal herni (bel ve boyun fıtıkları)
         Yaşa bağlı maküler dejenerasyon (kuru tip)
         Bölgesel kireçlenme
         Kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji
         Çocuklarda diş kökü çürükleri
         Ağızda tekrarlayıcı veya daimi enfeksiyonlar
         Bartolin absesi veya vaginal kandidiazis
         Vaskülitler (Reynoud, Behçet, FMF)
         Antibiyotik ve kimyasallara dirençli enfeksiyonlar (hepatit, HIV, herpes, zona,                             papillomavirus, kandida enfeksiyonları
     

Modern tedaviye destek olarak kullanıldığında başarının arttığı hastalıklar


         Kemoterapi ve radyoterapi ile beraber
         Ototimmun hastalıklar (multible skleroz, romatoid artrit, ankilozan spondilit, crohn                 hastalığı, ülseratif kolit, erken dönem Parkinson)
         Pulmoner hastalıklar (Astım, KOAH, pulmoner fibroz)
         Cilt hastalıkları (psöriasis, atopik dermatit)


Ozon tedavisinin yapılmaması gereken durumlar:


Kesin olarak yapılmaması gereken durumlar:

     Favizm (bakla zehirlenmesi, Glukoz 6-fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği)
     Kontrolsüz hipertiroidi (zehirli guatr)
     Lösemi

Dikkatli uygulanması gereken durumlar

     Akut kanamalı hastalıklar (kalp krizi ve kanamaya bağlı inmede 3 hafta yapılmaz)
     Gebelik (özellikle ilk 3 ay)
     Kanama bozukluğu
     Kontrol altına alınamayan kardiyovasküler hastalık varlığı
     Antioksidan kapasitesi azalmış hastalar
     Organ nakli yapılan hastalar


Ozon tedavisinin süresi


Normalde 15-20 seans arasında haftada 1 veya 2 kez uygulama yapılır. Ancak hastaya göre her gün de yapılabilir. Hastanın iyileşmesi 5. İle 10. Seanslar arasında olduğu kabul edilir ve 12. Seanstan sonra antioksidan savunma mekanizmasının harekete geçtiği düşünülür.

Ozon tedavisi ile etkileşen ilaçlar


Vitamin C, glutamat gibi antioksidan tedavi alanlar ozon tedavisi ile aynı anda bu ilaçları almamalı arada en az 4 saat olmalıdır.

Şeker hastalığı olup insülin veya ağızdan kan şekerini düşüren ilaç kullanan hastaların da kan şekerini düzen li takip etmeleri, ozon tedavisinden 4 saat önce veya 4 saat sonra almalarının uygun olduğu düşünülmektedir.

Yine tansiyon düşürücü ilaç kullanan hastaların da ozon tedavisinde 4 saat önce veya 4 saat sonra ilaçlarını kullanmaları önerilir.

Kan sulandırıcı kullanan hastalar mutlaka hekimini bu konuda bilgilendirmelidir.

Ozon Tedavisinin kullanıldığı klinik durumlara örnekler


Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi nedeniyle romatoid artrit gibi iltihaplı eklem hastalıklarında, ankilozan spondilitte oldukça sık kullanılır. Özellikle ankilozan spondilitle beraber barsak enflasyonu olan hastalarda oldukça faydalı olduğu bildirilmektedir.

Damar dolaşım bozukluklarının giderilmesi ve yine dolaşım bozukluklarına bağlı yaralarda doku oksijenlenmesini arttırması sayesinde önemli faydalar sağlar. Benzer şekilde şeker hastalığına bağlı iyileşmeyen yaralar ozon tedavisinin alanı içindedir.

Yarattığı oksijenlenme artışı, dolaşımın kolaylaşması, vücuttaki oksidan maddelerin atılımını sağlaması nedeniyle fibromiyaljinin kontrolü, kronik yorgunluk sendromunda faydası kanıtlanmış bir tedavidir Hem ağrının, hem yorgunluğu giderilmesi hem de uykunun düzenlenmesini, sağlar.

Kas iskelet sistemi problemlerinde; bel/boyun fıtıklarında ağrının azaltılması, omuz, diz gibi eklem hastalıklarının tedavisinde (kireçlenmeler gibi) hem kanın ozonlanması hem de eklem içine ve etrafına yapılan ozon tedavisi uygulamaları uzun süreli faydalar sağlamaktadır.

Antioksidan kapasiteyi arttırması nedeniyle migren ve baş ağrıları da kullanım alanları içindedir. Özellikle akupunktur ile kombine edilen ozon tedavisi oldukça iyi sonuçlar verir.

Hastalıkların yanı sıra sağlıklı yaşam ve antiaging uygulamalarında beslenme düzenlenmesi, egzersizin yanı sıra düzenli uygulanan ozon tedavisi gözle görülür bir fark yaratır. Hem kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar hem de hastalıkların oluşmasının önüne geçer. Örneğin mevsimsel değişikliklerden fazla etkilenen özellikle de mevsim değişikliklerinde alerjik özellikler gösteren hastalarda hem koruyucu, hem allerjiyi giderici hem de yeni mevsime uyum sağlamayı arttırması açısından aslında oldukça pratik bir tedavi şekli olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ozon Tedavisinin Faydalari

Ozon terapisi kişinin arzu ettiği tedavi şekli, ihtiyaçları veya rahatsızlığın mevcut olduğu bölgeye göre farklı şekillerde uygulanmaktadır.

Ozon Tedavisinin Faydalari

  • Karaciğeri temizler
  • Parazitleri öldürür
  • Kronik yorgunluk sendromunu önler
  • Baş dönmesini düzeltir
  • Kas ağrılarını giderir
  • Kasları güçlendirir
  • Depresyonu önler
  • Aşırı mide asidini nötralize eder
  • Hafıza kaybını düzeltir
  • Akciğer hastalıklarını iyileştirir
  • Gribi önler
  • Gerginliği azaltır
  • Yağları yakar
  • İnmeye (felç) karşı korur
  • Virüsleri öldürür
  • İyileşmeyi hızlandırır
  • Sindirimi düzenler
  • Zihin bulanıklığını giderir
  • Mukusları temizler
  • Damar tıkanıklıklarını açar
  • Candida mantarını öldürür
  • Kalp fonksiyonlarını iyileştirir
  • Enfeksiyonları önler
  • Burger hastalığını iyileştirir
  • Kanı sulandırır
  • Gözaltı morluklarını giderir
  • Metabolizmayı hızlandırır
  • Şişmanlığı önler
  • Kansızlığı önler, iyileştirir
  • Saç dökülmesini önler
  • Ödemi önler, iyileştirir
  • Selüliti önler, iyileştirir
  • Hormon dengesini düzeltir.
  • Cinsel fonksiyonları iyileştirir
  • Böbrek fonksiyonlarını iyileştirir
  • Yaraların iyileşmesini hızlandırır
  • Uyku-apne sendromunu iyileştirir
  • Halsizliği giderir
  • Zona hastalığını önler, iyileştirir
  • Uçuğu önler iyileştirir
  • Cildin nemlenmesini artırır
  • Akneyi önler, iyileştirir
  • Kulak çınlamasını iyileştirir
  • Vücuttaki her bir hücreyi temizler, arındırır, enerjilendirir
  • Astımı iyileştirir önler
  • Parazitik hastalıkları iyileştiri

Ozon Tedavisin Faydalari

  • Ani kalp krizini önler
  • Bakterileri öldürür
  • Göğüs ağrısını geçirir
  • Soğuk algınlığını önler
  • Kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller
  • Mide ülserini iyileştirir
  • Ülseratif koliti iyileştirir
  • Sinirleri sakinleştirir
  • Kolesterolün parçalanmasına katkıda bulunur
  • Laktik asidi yok eder
  • Atletik iyileşmeyi hızlandırır
  • Zihinsel kabiliyetleri artırır
  • Vitamin emilimini iyileştirir
  • Mineral emilimini iyileştirir
  • Vücutta asit/baz dengesini düzenler
  • Stresi azaltır
  • Aminoasitlerin kullanımını iyileştirir
  • Pankreası oksijenlendirir
  • Kolondaki kötü bakterileri öldürür
  • Karbonhidratları metabolize eder
  • Fazla şekeri yakar
  • Dalağı oksijenlendirir
  • Lenf sistemine detoks yapar
  • Dejeneratif hastalıkları önler
  • Erken yaşlanmayı önler
  • Düzensiz kalp atışını iyileştirir
  • Gangreni önler
  • Periferik damar hastalıklarını önler
  • Herpesi iyileştirir
  • Amfizemli hastaları rahatlatır
  • Fibromyaljiyi iyileştirir
  • Ebstein Barr virüsünü engeller
  • Gerilim başağrılarını iyileştirir
  • Ağır metal zehirlenmelerinde detoks yapar
  • Alerjileri önler, iyileştirir
  • Çevresel zehirlenmeyi nötralize eder
  • Alzheimer hastalığından korur, iyileştirir
  • Kabızlığı önler, iyileştirir
  • Sinir sistemi ile ilgili hastalıklardan korur
  • Sindirim sistemi hastalıklarından korur
  • MS (multiple skleroz) hastalığından korur, iyileştirir
  • Hashimoto tiroiditini iyileştirir
  • Hepatit B hastalığını iyileştirir
  • Hepatit C hastalığını iyileştirir
  • AIDS hastalığını iyileştirir

Ozon Tedavisi

Atmosferimizde bulunan ve güneşin yakıcı ışıklarının bize süzülerek ulaşmasını sağlayan ozon tabakasını hepimiz biliriz. Bu tabaka ismini üç oksijen atomunun kararsız biçimde birleşmesiyle meydana gelen ozon gazından almaktadır. Bu yönüyle yaşamımız için vazgeçilmez olan ozon gazı günümüzde çeşitli hastalıkların tedavi edilmesi ve cilt gençleştirme amacıyla da kullanılmaktadır. Bu gazın tedavi amaçlı kullanımına ise ozon tedavisi ya da ozon terapisi adı verilmektedir.
Ozon tedavisinin en sık kullanıldığı alanlardan biri anti aging ve cilt sıkılaştırma uygulamaları olmakla birlikte ozon pek çok hastalığın tedavisinde yardımcı yöntem olarak da uygulanabilir. Bu tarz işlemlerde kullanılan gaz medikal ozon olarak adlandırılır ve %5 oranında ozon gazıyla karıştırılmış oksijen şeklinde formüle edilir. Ozon gazının bu küçük miktarı bile pek çok rahatsızlığın iyileşmesi için yeterlidir.

Ozon Terapi Yöntemleri

Ozon terapisi kişinin arzu ettiği tedavi şekli, ihtiyaçları veya rahatsızlığın mevcut olduğu bölgeye göre farklı şekillerde uygulanmaktadır. Bu uygulamaların içinde ozon gazının enjeksiyon ya da serum yoluyla direkt damarlara verilmesi gibi doğrudan ya da buharın içinde verilen az miktarda ozon gazının vücut tarafından emilmesi gibi dolaylı yollar mevcuttur.
Majör Ozon Terapisi: Ozon tedavisinin en yaygın uygulanma biçimi olan bu yöntemde kişinin damarından 50 ila 100 ml arasında bir kan alınır. Özel ve steril bir şişede oksijen ve ozon karışımıyla birleştirilen bu kan birkaç seferde kişiye yeniden enjekte edilir. Enjeksiyon yöntemi koldan veya kalçadan damara yapılır.
Minör Ozon Terapisi: Uygulanışı majör ozon terapisi ile hemen hemen aynı olmakla birlikte bu defa 5 ila 10 ml gibi az miktarda kan iğne ile damardan alınır ve steril bir enjektörün içinde ozonla karıştırılarak damara geri verilir. Bu uygulama da oldukça yaygın olmakla birlikte daha çok belli başlı bir şikayeti olmayıp örneğin soğuk mevsimlerde veya mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlere uygulanmaktadır.

Bölgesel (Lokal) Ozon Terapisi: 
Genellikle yoğun kas ağrıları ya da krampların çözümü için uygulanan bu yöntemde direkt olarak ağrının hissedildiği kasa ya da kas grubuna enjektörle uygulama yapılır.

Eklemlere Uygulanan Ozon Terapisi: 
Bölgesel ozon terapisinden farklı olarak bu kez uygulama sorunlu olan eklemlere yapılır. Bu yöntem eklem kireçlenmesi probleminde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Torbalama Yöntemi: 
Vücudun dışarıdan verilen ozon-oksijen karışımını emmesini sağlama şeklinde gerçekleştirilen bir ozon tedavisi yöntemidir. Genellikle el ve ayaklar ozonu geçirmeyen özel torbalarla sarılır. Ardından ozon yavaş yavaş bu torbaların içine verilerek vücudun açılan gözenekler yoluyla ozon gazını emmesi sağlanır.
Ozon Sauna Yöntemi: Özellikle cilt yenileme ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için uygulanan bu yöntem medikal değil kozmetik bir uygulama olarak görülebilir. Günümüzde pek çok kişi tarafından uygulanan ozon sauna yöntemi için yazımızın ilerleyen bölümlerinde ayrı bir başlık açmayı uygun görüyoruz.

Ozon Tedavisinin Faydalari

Özellikle damardan kişinin kendi kanı kullanılarak yapılan uygulamalarda kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda arındırıcı özelliğiyle zararlı bakteri ve virüslere karşı da koruma sağlayarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Ozon tedavisinin bu yönü özellikle bünyesi zayıf olup kış aylarında ve mevsim geçişlerinde grip, nezle, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkları sık sık yaşayanlar için faydalıdır. Eklem ve kasalara uygulanan ozon bu bölgelerin gevşemesini sağlayarak ağrıların azalmasına ve rahatlamaya yol açacaktır. Özellikle kas kireçlenmesi ve eklem kasılmalarının rahatlatılmasında bu yöntem kullanılabilir.


Ozon tedavisinin anti aging çerçevesinde kullanımı aslında doğrudan yukarıda bahsettiğimiz faydalarıyla ilgilidir. Damardan enjeksiyonla ya da torbalama yoluyla vücuda verilen ozonlu oksijen damar tıkanıklarını giderip kanı temizler, bakteri ve virüslere karşı koruma sağlar. Bu sayede temiz kan vücutta daha kolay ve hızlı biçimde dolaşır. Bu da temiz kandan daha fazla beslenen vücudun sıkılaşıp gençleşmesine, daha dinç ve sağlıklı bir görünüme kavuşmasına neden olur. Cildin sertleşen bölgeleri yumuşayarak daha sağlıklı hale gelir. Üstelik ozon tedavisi sırasında uygulanan gaz kişinin kendini daha zinde ve enerjik hissetmesini sağlayarak yorgunluk, bitkinlik, halsizlik gibi sorunlar üzerinde de etkili olur.

Ozonun beyin işlevleri üzerinde de etkisi büyüktür. Ozon gazıyla yapılan tedaviler beynin hormon üretimini dengeleyerek kimi hafıza problemlerinin giderilmesine yardımcı olur. Psikopatolojik sebeplerden kaynaklanan klinik unutkanlıklarda çözüm olmasa da yaşlılık ya da yorgunluk, stres gibi nedenlerle ortaya çıkan unutkanlığın giderilmesinde etkilidir. Üstelik ozon terapi yöntemi bu özelliğiyle stresli dönemlerde rahatlayıp gevşemede ve depresyonun yardımcı tedavisinde de kullanılabilir. Elbette depresyon gibi ciddi bir problemi olan kişinin çözümü önce uzman bir doktorda araması ve doktorun önerdiği tedaviyi tam anlamıyla uygularken bu tarz yöntemlere destekleyici birer seçenek olarak başvurması gerekmektedir.

İnternette kısa bir araştırma yaptığınızda ozon tedavisinin adının sık sık zayıflama yöntemleriyle birlikte anıldığını görürsünüz. Ancak ozon terapisi direkt olarak kişiyi zayıflatmamaktadır. Yalnızca ozonla yapılan uygulamaların herhangi bir inceltici etkisi de kanıtlanamamıştır. Ancak sağlıklı bir beslenme ve spor programının yanında gerekliyse uygulanan başka yöntemlerle birlikte ozon da destekleyici ve yardımcı bir seçenek olarak tercih edilebilir. Ozon terapisinin damarları temizleme, cildi sıkılaştırma gibi pek çok etkisi zayıflamaya yardımcı olduğu gibi verilen kiloların vücut hatlarına yansıması sürecini de hızlandıracaktır. Ancak belirttiğimiz gibi bu tedaviyi başlıca bir zayıflama yöntemi olarak görmemek ve ozon yöntemiyle görülebilir zayıflama vaat eden merkezlerden uzak durmak gerekir. Eğer ozon terapisini zayıflamaya yardımcı bir yöntem olarak deneyecekseniz sizin için en uygunu ozon sauna uygulamasıdır.

Tıbbi Ozon Tedavisi

Ozonun ilk tıbbi kullanımı Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman askerlerinin kangren ve benzeri ciddi yaralanmalarını tedavi eden Dr. Albert Wolff’a dayanır. Bilimsel bir toplantıda ozonun tedavi edici bir ajan olarak gündeme alındığı ilk önemli organizasyon ise 1935 yılında Berlin’de toplanan 59. Alman Cerrahi Birliği (59th Meeting of the German Surgical Society) toplantısı olup, burada Dr. Erwin Payr “Cerrahi’de Ozon Uygulamaları” başlığı altında kendi vakalarından oluşan bir sunum yapmıştır. Bu tarihten sonra 1980’li yıllara kadar, ozon tedavisini münferit olarak uygulayan çeşitli hekimler ve araştırmacılar bulunmaktadır. 1980’li yıllardan itibaren ise tıbbi amaçla ozon kullanımına yönelik gerek bilimsel çalışmalar, gerekse vaka serileri hızla artmaya başlamıştır. Medikal ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde kullanılır. Bu karışımda ozon en fazla %5 ve oksijen en az %95 oranında bulunur. Ozon terapist, ozon terapi konusunda eğitimli bir tıp doktorudur ve hastalığın durumuna göre uygulanacak dozu belirler.

Tedavi Amaçlı Tıbbi Ozon Uygulamasının Temel İlkeleri

Ozon tedavisi belirli bir miktarda oksijen/ozon karışımının vücut boşluklarına ya da dolaşım sistemine uygulanmasıdır; bu karışım intravenöz (damar içi), intramuskuler (kas içi), intraartiküler (eklem içi), intraplevral (karın içi), intrarektal (makat içi) ve intradiskal (omurilik disklerinin içine) uygulanabildiği gibi topikal (deri üstüne) de uygulanabilir. Ozon tedavisinin klasik uygulaması haline gelmiş olan yöntem 1974 yılında Wolff tarafından tarif edilmiştir. Bu yöntemde; bir miktar kan (genellikle 100 ml) vücut dışına alınarak, ozona dayanıklı bir şişede 5-10 dakika oksijen/ozon karışımıyla temas ettikten sonra tekrar aynı kişiye geri verilir (ototransfüzyon). Bu uygulama şekli majör otohemoterapi (OHT) olarak adlandırılmaktadır. Bu tarihten günümüze, daha çok Avrupa’da olmak üzere milyonlarca ozon ototransfüzyon tedavisi yapılmıştır.
Ozon reaktif bir molekül olduğu için tıbbi amaçlı kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır: Ozon, hiçbir zaman saf olarak verilmemeli ve belli oranda oksijenle karıştırılarak uygulanmalıdır. Bu karışımda oksijen %95’den az ozon %5’ten fazla olmamalıdır. Normal oda havasının bu karışıma girmesi engellenmelidir. Tüm işlemler sırasında ozona dayanaklı malzemenin (paslanmaz çelik, nötral cam ve teflon) kullanılması gerekmektedir.


Tedavi Amaçlı Tıbbi Ozon Uygulamasının Temel Felsefesi

Ülkemiz hastalıkların tedavisinde temelleri son 50 yılda atılmış “batı tıbbı-ortodoks tıbbı”nı kullanmaktadır. Modern tıp olarak da nitelenen bu tedavi yaklaşımı insan vücudundaki bozuklukları ilaç firmalarının ürettiği “farmakolojik moleküller-ilaçlar” ile ortadan kaldırmaya dayanır. Henüz emekleme aşamasında olan bu tıbbi yaklaşım belirli hastalıkların tedavisinde başarı göstermekle birlikte, özellikle 1980’li yıllardan başlamak üzere felsefesinde büyük hataların olduğu ortaya çıkmıştır. İnsan vücudunu bir bütün olarak kabul etmeyen ve insan vücuduna daima “balık vererek” ancak hiçbir zaman “balık tutmayı öğretmeyerek” hastalıkları tedavi etmeyi kabul eder. Oysa insan vücudu hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek onlarca potansiyele sahiptir.
Örneğin, tıbbın ve teknolojinin baş döndürücü gelişmesine rağmen bugün insan ömrünü uzattığı kabul edilen tek uygulama tıbbi olarak “kalori kısıtlaması” diye ifade edilen “açlık ve az yemek yeme”dir. Hiçbir ilaç (antioksidan, vitamin, mineral) veya sağlıklı yiyecekler (meyve, sebze vb.) insan ömrünü uzatmamaktadır. Kalori kısıtlaması insan vücuduna hiçbir ilaç verilmeden onun kendi potansiyelini aktive eden bir “tedavi” yaklaşımıdır. Benzer bir durum “egzersiz-hareket etme” için de geçerlidir. Bugün yüksek tansiyon, şişmanlık, tip 2 şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları gibi uzun süreli (kronik) hastalıklardan korunmada hiçbir ilaç hareket etme kadar etkili değildir. Kolayca anlaşılacağı gibi bu çok önemli ve hayati yöntemde de insan vücuduna hiçbir ilaç verilmez ancak onun kendi potansiyelinden faydalanılır. Hastalıkların tedavisinde insan vücudunun buna benzer potansiyellerini kullanan tedavi yöntemleri “holistik-bütüncül” tıp olarak kabul edilir.
Ozon tedavisi de insan vücudunun iki güçlü potansiyeli olan “antioksidan” ve “antiinflamatuar” potansiyellerini kullanan ve tüm vücutta bir alarm reaksiyonuna neden olarak vücudu hastalıklar karşısında güçlendiren bir tedavi yöntemidir. Son yirmi yılda yapılan araştırmalar, ozon tedavisinin pek çok yönden insan vücudunun kendi tedavi edici potansiyellerine katkısı olduğunu göstermiştir.

Vücudun Antioksidan Savunma Sistemi

Vücudun Antioksidan Savunma Sistemi

Dünyamızdaki hayat tamamen oksijen varlığına dayalıdır. Bizler yiyecek ve su yokluğunda günlerce yaşayabiliriz ancak oksijen yokluğunda yaşam dakikalar içinde sona erer. Vücudumuz oksijeni yiyecekler gibi depo edemediği için yaşadığımız sürece oksijen almak zorundayız. İlginçtir ki oksijen bu kadar hayati iken, aynı zamanda hastalıklara ve yaşlanmaya neden olan okside edici (zararlı) oksijen radikallerinin oluşmasına da neden olur. Bu nedenle bilim insanları oksijeni “hayati zehir” olarak tanımlarlar. Oksijensiz yapamayız ancak oksijenden üretilen radikallerinden zararlarından da korunmak zorundayız. Bu nedenle vücudumuzda bu radikalleri temizleyen (zararsız hale getiren) bir “anti-oksidan” savunma sistemi vardır. Ozon tedavisi bu koruyucu sistemi güçlü bir şekilde destekleyerek, hem dokuların oksijen kullanma miktarlarını artırmakta hem de ortaya çıkan zararlı oksijen radikallerinin zararsız hale getirilmesine büyük katkıda Ozon tedavisi ile ilgili yıllardır çalışıyoruz. İyi uygulanır, hasta seçiminde dikkatli olunursa ozon tedavisi pekçok hastalıkta yardımcı bir tedavi yöntemi olarak yüz güldürücü sonuçlar verecektir.
Share by: